Yenilenebilir enerjide Avrupa’da ilk dört içerisindeyiz
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Lideri Fatih Birol, IEA’nın “Yenilenebilir 2022: 2027 için Analiz ve Öngörüler” başlıklı yıllık raporu ve Türkiye’de yenilenebilir enerjinin gelişimi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada yenilenebilir enerjinin son 20 yılda çok hızlı büyüdüğünü söyleyen Birol, özellikle elektrik krizinin de etkisiyle bu büyümenin önümüzdeki 5 yılda büyük bir noktaya ulaşacağını söyledi.
Önümüzdeki 5 yılda küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2 bin 400 gigawatt artacağı bilgisini paylaşan Birol, şunları kaydetti:
“Bu büyüme neredeyse son 20 yıldaki büyümeye ve Çin’in mevcut elektrik kapasitesine eşit. Bu olağanüstü büyümenin iki nedeni var. Birincisi, birçok ülke yenilenebilir enerjiyi yalnızca çevre dostu olarak değil, aynı zamanda güç kaynağı güvenliği açısından da çok değerli bir seçenek olarak görmektedir. İkincisi, “Bunun nedeni yenilenebilir enerji maliyetlerinin fosil yakıt fiyatlarına göre çok daha düşük olması. Yani yenilenebilir enerji ekonomik açıdan değerli bir tercih haline geldi. Bu açıdan yenilenebilir enerjinin olağanüstü bir büyüme dönemine girdiğini görüyoruz.”
Arz güvenliği ve düşük maliyetler, büyümenin arkasındaki temel faktörlerdir.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanı konusunda da sinyallerin aynı derecede olumlu olduğuna dikkat çeken Birol, birçok hükümetin daha önce görülmemiş bir biçimde yenilenebilir enerji sağladığını söyledi.
Özellikle dört büyük ekonomi olan Çin, Hindistan, ABD ve AB’nin yenilenebilir enerji yatırımlarını finansal olarak desteklediğini ve yatırımcılara çok uygun koşullar sunduğunu söyleyen Birol, “Bu nedenle büyüme bu kadar dev adımlar atıyor. İklim değişikliği şu anda ana faktör. yenilenebilir enerjideki büyüme, “En önemli etken enerji güvenliği ve yenilenebilir enerjinin diğer yakıtlara göre daha ucuz olması” dedi.
Dünyada ilk 10’dayız
Dünyada yenilenebilir enerjideki büyümenin Türkiye’de de görüldüğüne dikkat çeken Birol, IEA’nın Türkiye ile ilgili şu öngörülerini paylaştı:
“Türkiye’de yenilenebilir enerjinin 5 yılda yüzde 64 büyüyeceğini görüyoruz. Bu büyüme ile Türkiye yenilenebilir enerjide Avrupa’nın dördüncü, dünyada ise ilk 10 büyük pazarı haline geliyor. Bu büyümenin yüzde 75’i yenilenebilir enerjide. rüzgar ve güneşten gelecek. Ayrıca Türkiye’de jeotermal enerjideki büyüme çok yüksek. Türkiye bu alanda Endonezya ile neredeyse birebir lider durumda.”
Türkiye’nin IEA’nın raporundaki bulgularına göre, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin yüzde 64 artışla 2027’de toplamda 90 gigavata ulaşması bekleniyor. Toplam kapasite artışında güneş enerjisi %49 ile başı çekerken, bu artışın %24’ünü rüzgar enerjisinin oluşturacağı öngörülmektedir.
Türkiye’nin bu büyüme ile 2027 yılına kadar dünyanın en yüksek yenilenebilir enerji kapasitesine sahip ülkeleri arasında Çin, ABD, Hindistan, Almanya, Brezilya, İspanya, Japonya, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ardından 10. sıraya yükselmesi bekleniyor. Krallık.
Temiz enerjiye yapılan yatırımlar 1,5 trilyon dolar ile fosil yakıtlardan daha fazla
Dünyada yıllık 1 trilyon dolar ile fosil yakıtlara yapılan yatırımların devam etmesine rağmen saf enerjinin gerisinde kaldıklarını söyleyen Birol, saf enerjide 1,5 trilyon dolarlık yatırım olduğu bilgisini verdi.
Birol ise iklim hedeflerine ulaşmak için salt enerji yatırımlarının yeterli olmadığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Fosil yakıtlara hala yatırım yapılmasının nedeni, birçok yatırımcının dünyanın iklim hedeflerine ulaşılamayacağını düşünmesi ve yatırımlarını buna göre yapmasıdır. Bu da ticari bir risk taşımaktadır. Alacakları kararların karlı olup olmayacağını zaman gösterecek, ancak Her halükarda temiz enerjiye çok güçlü bir yatırım var. Bunun temel nedeni iklim değişikliği, enerji güvenliği ve bu kaynakların ucuzluğu.”
“Gelişmiş ülkelerin ekonomik ve ahlaki sorumluluğu var”
Gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerjinin geliştirilmesinin önemine değinen Birol, Çin ve Hindistan’ın bu alanda ilerleme kaydettiklerini ancak Afrika ülkelerini daha çok düşündüklerini söyledi.
Birol, Afrika’da her iki kişiden birinin elektrik kullanamadığını ancak bu ülkelerde güneş enerjisi potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Afrika’nın güneş enerjisinden çok daha fazla faydalanması gerekiyor ama yatırımlar bu kadar değil. Bu konuda gelişmiş ülkelere bu noktada ekonomik ve manevi sorumluluk düşüyor. Ayrıca uluslararası yatırım bankaları ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar da bu konuda finansman sağlıyor. Bu ülkelerdeki yatırımları hızlandırmak için uygun koşullar hem uluslararası yatırım ve kalkınma bankalarına hem de gelişmiş ülkelere çok önemli bir rol düşüyor.”
Yenilenebilir kaynaklar 2025’in prestijiyle en büyük elektrik kaynağı olacak
IEA’nın Yenilenebilir Enerji 2022 raporuna göre, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2.400 gigawatt artarak 2027 yılına kadar 5.650 gigawatt’a ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki 5 yılda yenilenebilir enerjide beklenen büyüme, dünyadaki son 20 yılda büyümeye eşit. .
Öngörülen 2.400 gigavatlık artışın 1070 gigavatının Çin, 280 gigavatının ABD, 425 gigavatının Avrupa ve 145 gigavatının Hindistan tarafından devreye alınacağı hesaplanıyor.
Önümüzdeki 5 yılda küresel elektrik kapasitesindeki artışın yüzde 90’ının yenilenebilir kaynaklardan geleceği ve 2025 prestijiyle bu kaynakların kömürü geride bırakarak en büyük elektrik kaynağı olacağı öngörülüyor.
2017’nin prestijiyle birlikte elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının mevcut yüzde 28 seviyesinden yüzde 38’e çıkması beklenirken, bunun yüzde 20’sinin güneş ve rüzgardan kaynaklanacağı hesaplanıyor.
Toplam küresel güneş enerjisi konseyi gücünün 5 yılda 1500 gigawatt artarak 2 bin 350 gigawatt’a ulaşacağı ve 2026 prestijiyle doğalgazı, 2027 prestijiyle kömürü geride bırakarak en büyük elektrik kaynağı olacağı iddia ediliyor. .
Tek başına güneş enerjisi, 2027’ye kadar yenilenebilir enerjide öngörülen toplam büyümenin yüzde 60’ını oluşturuyor.
Yeni karadaki rüzgar çiftliklerinin kapasitesinin 570 gigawatt artmasıyla rüzgar enerjisi konseyi gücünün bu dönemde neredeyse ikiye katlanması beklenirken, açık deniz rüzgar enerjisi kapasitesindeki artışın yenilenebilir enerjideki toplam artışın yaklaşık yüzde 20’sini oluşturması bekleniyor.
Güneş ve rüzgar enerjisindeki güçlü büyümenin bir sonucu olarak, hidroelektrik dünyadaki üçüncü en büyük yenilenebilir enerji kaynağı olma konumuna geriliyor.